Japonya'da ilk kez sergilenen 1 kişilik eVTOL 'HEXA'nın gösteri uçuşu başarılı bir şekilde gerçekleştirildi ve istikrarlı uçuş ile düşük gürültü seviyesi sergiledi.
ABD'de halihazırda sivil kullanım için faaliyet gösterirken, Japonya'da Marubeni Havacılık ile iş birliği içinde gösteri ve doğrulama çalışmaları devam ediyor.
Gelecekte eVTOL teknolojisinin ticarileşmesiyle kentsel hava mobilite alanında kullanılması ve ulaşım ile lojistik sektörlerine olumlu etkiler yapması bekleniyor
Tokyo'da, yakın zamanda SusHi Tech Tokyo 2024 vitrin programının bir parçası olarak, 'HEXA (Hexa)' adlı 1 kişilik eVTOL (Elektrikli Dikey İniş Kalkış Uçağı) ile ilk uçuş gerçekleştirildi. 2017 yılında Teksas'ta kurulan LIFT AIRCRAFT şirketinin ürünü olan bu araç, yaklaşık 4,5 metre uzunluğunda, yaklaşık 2,4 metre yüksekliğinde ve yaklaşık 196 kg ağırlığında kompakt bir tasarıma sahip. Maksimum 113 kg'a kadar yük taşıyabiliyor, maksimum yaklaşık 100 km/sa hızla uçabiliyor ve kalkış, iniş, yön değiştirme ve irtifa ayarlaması gibi işlemler 3 eksenli bir joystick ile kolayca kontrol edilebiliyor.
Bu gösteri uçuşunda HEXA, Tokyo Big Sight yakınlarında havalandıktan sonra irtifa ve yönünü değiştirerek uçtu ve su üzerinde iniş yapmayı da başarıyla tamamladı. Uçuş gürültü seviyesi düşük olup insansız hava araçlarına benzerdi ve oldukça istikrarlı bir uçuş sergiledi. Bu, eVTOL teknolojisinin son yıllarda büyük bir gelişim gösterdiğini gözler önüne serdi.
Şu anda Amerika Birleşik Devletleri'nde, HEXA'nın insansız/insanlı uçuş gösteri deneyleri sonrasında, Amerikan Hava Kuvvetleri'nin desteğiyle uçak sertifikasyonu süreci devam ediyor ve halihazırda 30 dakika civarında kısa bir eğitimle tur deneyimi sağlayan sivil kullanıma yönelik bir versiyonu mevcut. Japonya'da da Marubeni Aerospace ile LIFT AIRCRAFT iş birliğiyle, Japonya çevre ve yasal düzenlemelerine uygun gösteri deneyleri ve doğrulamaları yürütülüyor.
Gelecekte eVTOL teknolojisinin ticarileşmesiyle birlikte, şehir içi hava mobilite sistemlerinin hayata geçirilmesiyle trafik sıkışıklığı ve lojistik taşıma sürelerinin kısaltılması gibi çeşitli alanlarda kullanılabileceği umuluyor. Henüz maliyet, güvenlik ve gürültü gibi düzenleme sorunları olsa da, teknolojinin daha da gelişmesiyle geleceğin ulaşım aracı olarak yerleşmesi bekleniyor.