Gıda israfı sorununun toplumsal bir sorun olarak öne çıktığı bir dönemde, Japonya'nın Okayama eyaletindeki bir manav, bozulan veya artan sebzeleri israf etmeden işlenmiş gıdalara dönüştürmek istedi. Bu girişim, bir diyetisyenlik sertifikasına sahip bir ev hanımıyla ortaklaşa dondurulmuş yemek kutuları üretme ve satma fikrini doğurdu. 43 yaşındaki Seki Katsunori, bu projede yer aldı.

Seki, uzun yıllardır dondurulmuş pirinç araştırması ve geliştirme çalışmaları yürütüyordu ve manavdan aldığı sebzeleri bir ev hanımının pirinçle uyumlu lezzetlerle pişirmesini ve paketlemesini sağladı. Bu şekilde hazırlanan dondurulmuş yemek kutuları, 24 saat boyunca çalışan otomatik satış makineleri aracılığıyla satılıyor ve böylece istediğiniz zaman satın alınabiliyor.

Seki, "Standartlara uymadığı için atılan sebzelerin besin değeri düşük olduğu anlamına gelmediğini" söylüyor. İsraf edilmesi muhtemel gıda maddelerini kullanarak, mükemmel bir kaynağı değerlendirebiliyoruz. Bu faaliyetler, "Üretim ve tüketimde sorumlu davranış" anlamına gelen SDG 12 hedefinin gerçekleşmesine katkıda bulunuyor.

Seki, dondurulmuş yemek kutusu işletmesinin gıda israfını azaltmayı ve daha da önemlisi SDG hedeflerinin gerçekleştirilmesine katkıda bulunmayı umuyor. Son zamanlarda Çin mutfağına olan talebin artmasıyla birlikte, büyük süpermarketler de dondurulmuş yemek kutusu satışlarını artırdı. Bu, düzenli olarak yemek pişirmekte zorlanan insanlar için kolaylık sağladığı için giderek daha popüler hale geliyor. Ayrıca, dengeli beslenme sağlayan yemek kutuları, sağlık odaklı trendlerle de dikkat çekiyor.

Eskiden çoğunlukla yaşlılar veya beslenme kısıtlamaları olan kişilere yönelik bir teslimat hizmeti olarak kullanılan dondurulmuş yemek kutuları, son zamanlarda hamile kadınlar, çocuklu aileler ve bekarlar gibi daha geniş bir kitle tarafından tercih ediliyor. Ayrıca, diyet yapanlar veya kas yapımını hedefleyenler tarafından da kullanılıyor. Küçük paketlerde satıldığı için ihtiyaç duyduğunuz miktarı çıkarıp kullanabilir ve böylece israfı önleyebilirsiniz. Bu da önemli bir avantaj.

Özellikle en son teknolojiyle üretilen dondurulmuş yemek kutuları, lezzet ve doku açısından önceki ürünlerden farklı. Eskiden çözüldükten sonra lezzet kaybı yaşanabiliyordu, ancak artık restoranlarda yediğiniz gibi tadını çıkarabilirsiniz. Ünlü şeflerin geliştirdiği yemekler veya belirli bölgelerin yerel ürünleri evinizde kolayca deneyebilirsiniz.

Aslında dondurulmuş yemek kutularında uzun zamandır büyük bir yenilik görülmüyordu. Son 40 yılda gerçekleşen bir değişim diyebiliriz. Ancak önemli olan, önceki uygulamanın tersine "Deneyimden ürüne" doğru bir yenilik olmasıdır. Gıda sektörü, "Üründen deneyim sunma" yaklaşımına dayanıyordu, ancak dondurulmuş yemek kutusu örneği farklı. Kullanıcı deneyimi öncelikli olarak değerlendiriliyor ve buna göre ürünler piyasaya sürülüyor. Bu, yeni bir bakış açısından ürün geliştirme diyebiliriz.

Bu değişimi öncülük eden "Den'tora'bo (Tokyo Bento Labo)" adlı bir şirket var. Şirket, "Pratik ve taze dondurulmuş yemek kutusu 4.0 çağı" vizyonuyla sürekli olarak yenilikçi adımlar atıyor. Özellikle yerel malzemeleri kullanarak, yerel ekonominin canlandırılmasına da katkıda bulunuyor ve dikkat çekiyor.

Kısacası dondurulmuş yemek kutuları, gıda israfı ve SDG hedeflerinin gerçekleştirilmesi, kolaylık ve dengeli beslenme ile yenilikçi ürün geliştirme açısından dikkat çeken bir örnektir. Gıda endüstrisinin yeni bir keşif alanı olan bu alanda, gelecekte de başarılı olacağı tahmin ediliyor.